Yunanistan’a ya IMF reçetesi ya da yeşil ekonomi

Yunan milli istatistik kurumunun rakamlar üzerinde kalem oynatarak Avrupa istatistik kurumu Eurostat’ı yanılttığının ortaya çıkıp Yunan ekonomisinin geri dönülmez bir krize saplanmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Geçen hafta hükümetin ekonomide aldığı tedbir politikaları yedinci kez genel grevle protesto edildi. Hükümet, IMF ve Avrupa Birliği’nin Yunan ekonomisini kurtarmak için sağladığı kredinin devamının gelebilmesi için kamu harcamalarında kesintiye gitmenin şart olduğunu vurguluyor. Bu durumu sendikalar kabullenmekte zorlanıyor ve buna isyan ediyor. Ancak, bundan kaçış yok zira IMF ve AB, son kredi dilimini kemer sıkma önlemlerinden oluşan reform paketinin parlamentodan geçirilmesi kaydıyla vermişti. Aldığı 143 milyar dolarlık krediye rağmen Yunanistan için ufukta ekonomik açıdan pek parlak bir gelecek yok. Yunanistan’ın bu verimsiz ve sorunlu ekonomisiyle Avro Bölgesi’nde kalıp kalmayacağı tartışıladursun, Yunan halkının kabul etmesi gereken gerçekler var. Onların başında da artık daha çok üreterek daha az harcamaları şartı geliyor.
 
Yeşil ekonomi krize çare olabilir mi?
İşte bu noktada Yunanistan’ın geleceğinin ya IMF’nin dayattığı politikalarda ya da yeşil ekonomiyi tercih etmekte olduğunu söyleyen biri var. Son bir yıldır krizle yatıp krizle kalkan Yunanistan’ın Avrupa Parlamentosu Milletvekili Michalis Tremopoulos, krizi bahane eden Yunan hükümetinin IMF baskısıyla demiryolu yapımını durdurduğunu, ancak Avrupa’nın otoyol yoğunluğu en yüksek ülkesi olmasına rağmen otoyol inşaatlarının devam ettiğini dile getirirken, AB ve IMF’nin ülkeye dayattığı politikaların ekolojik yıkımı daha da arttırdığını, tek anlamlı çözümün yeşil ekonomi politikalarını hayata geçirmek olduğunu vurguluyor.
Geçen hafta Makedonya’da Balkan ülkelerini kapsayan Yeşil Yeni Düzen konferansında görüşlerini dile getiren Tremopoulos, dün de İstanbul’da yapılan dokuzuncu Yeşil Diyalog toplantısına katıldı. Sıkı bir yeşilci olan ve Selanik’te yaşayan Tremopoulos, yerel ve bölgesel yönetimlerde de görev almış biri. Tüketiciyi koruma gruplarını seferber ederek çevre sorunlarını gündeme getiriyor. Makedonya’daki toplantıların ana temasını yeni yeşil düzen politikalar içinde enerji, tarım ve turizm oluşturdu. Türkiye’den katılımın da olduğu Balkan ekonomileri uyguladıkları politikaların ne derece sürdürülebilir olduğuna dair yaptıkları çalışmaların sonuçlarını paylaştı. Farklı siyasi oluşumlardan gelen, farklı ülkelerden oluşan bir bölge için ortak politikalar belirlemek zor olsa da, toplantıların sonuç bildirgesinde dişe dokunur kararlar alınabildi. Örneğin, bunların arasında bölgede şu sıralar yeniden gündeme gelen nükleer enerji yatırımlarına karşı ortak hareket etme yer alıyor. Alınan kararlarda öne çıkan bir diğer nokta ise hükümetlerin krize çare olarak uygulamaya koydukları politikaların yetersizliği oldu.


Tarım nüfusunu canlandırma
Sürdürülebilir ve istihdam yaratacak bir yeşil ekonomi yatırımı için Tremopoulos’un önerileri şöyle: Organik tarım, ekoturizm güçlendirilmeli, küçük ve yerel üreticiler desteklenmeli. Yeşil ekonomilere yatırım yapacak yatırımcılara bankaların düşük faizli kredi vermesi de önerilerden biri. Yunanistan’da tarım kesimi toplam işgücünün yüzde 12’sini oluşturuyor. Tarımla ilgili olarak Yunanistan, AB fonlarından en fazla yararlanmış olan ülkelerden biri. İşte bu noktada, Yunanistan ya IMF, AB ve dolaylı olarak Almanya’nın esiri olacak ya da hem Avrupa’nın hem de özel sermaye yatırımcıları çekerek yeni bir ekonomi düzenine geçecek. Ancak, Tremopoulos’a göre Yunanistan hükümeti tam tersi yönde faaliyetler içinde. Vergiler çok yüksek, hâlâ yeşil ekonomi ile ilgili yeterince sivil toplum örgütü yok, çevre standartları hâlâ çok düşük. Bu açıdan bakıldığında yeşil ekonomiyi geliştirmek için radikal kararlar alınmalı, bu alana yönelik ürün ve hizmet yönetimi yapılmalı. Yunanistan’da hükümet, bu önerileri dikkate alır ve bu yönde adımlar atarsa belki de krizi yeşil ekonomi ile aşan ilk ülke olarak tarihe geçebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder