Nisan ayında gözler birkaç günlüğüne her zamankinden daha fazla Türkiye’nin üzerinde odaklanacak. ABD Başkanı Barack Obama, nisan ayında G-20 zirvesi ve NATO toplantılarının ardından 5 nisan pazar akşamı Türkiye’ye gelecek, 6-7 nisanda Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunacak. Obama’nın çantasındaki muhtemel dosyaların konu başlıkları bölgesel güvenlik, Ermeni soykırımı, Irak, Ortadoğu, Kıbrıs ve ekonomik ilişkiler olacak. Obama’nın Ankara’daki yoğun siyasi gündemin ardından İstanbul’da da temaslarda da bulunması ve Medeniyetler İttifakı toplantısına katılması bekleniyor. Bir diğer beklenti de, Obama’nın buradan Müslüman dünyaya yönelik bir konuşma yapacak olması...
Siyasi gündem epeyce yoğun, gelelim iş dünyası ayağına... ABD’nin Türkiye’deki en üst düzey makamları Türkiye’deki Amerikan Şirketler Derneği’nden (American Business Forum in Turkey-ABFT) Obama için etkinlik önerileri istemiş. Dernekte birkaç çeşit senaryo hazırlayarak göndermiş. Güvenlik nedeniyle şu anda net bir şey yok. Ancak, iş dünyasının yoğun şekilde Obama ile bir öğlen ya da akşam yemeğinde bir araya gelme isteği var. Şu anda ABD’den gelen bir ekip geçen cumadan bu yana Obama’nın geçmesi muhtemel her noktada çalışma yapıyormuş.
Dernekte dev şirketler var
2004’te kurulan ve Türkiye’deki sadece 61 ABD’li şirketin üye olduğu ABFT, Türkiye ile ABD iş dünyası arasında ilişkileri güçlendirmeye yönelik çalışma ve reformları destekliyor. Derneğe, gelenek olarak Türkiye’deki ABD Büyükelçisi onursal başkanlık yapıyor. Kuruluşundan kısa süre sonra ABFT’ye ABD Ticaret Odası iştiraki olma hakkı tanınmış. Derneğin üyeleri arasında Oracle, Fedex, American Express, Pfizer, Citibank, Ritz Carlton, Johnson&Johnson, P&D, UPS, Coca-Cola, Goodyear, GAP International gibi şirketler üye.
ABD’nin küresel krizden derinden etkilendiği, dev bankaların battığı bir dönemde Türkiye ABD ikili ticareti de önem kazanıyor. ABD’de tepki çektiği için fazla dillendirilmeyen ancak planlanan korumacılığın hayata geçmesi halinde Türk şirketlerinin ABD pazarına ticareti zorlaşacak, ABD’den Türkiye’ye gelecek yatırımların da etkilenmesi söz konusu. Eğer iş dünyası ile Obama’nın planlanan buluşması gerçekleşirse, burada ‘Türkiye’de ABD şirketleri için çok fırsat var’ mesajı verilecek. ABFT’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, şu ana kadar Türkiye’ye yatırım yapan ABD firmalarının yüzde 75’i yaptığı yatırımdan memnun.
En kritik konu Ermeni soykırımı
Obama’nın ziyareti sırasındaki en kritik ve en hassas konuların başında Ermeni soykırımı meselesi geliyor. Obama’nın Türkiye ziyareti, seçim kampanyasında 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edileceği sözünü vermesi açısından da önemli. Bu ziyarette, daha önce verilmiş olan bu sözün, Türkiye-ABD ilişkileri açısından nasıl yönetileceğini ve nasıl bir diplomatik dil kullanılacağını birlikte göreceğiz.
Türkiye ve Ermenistan’ın geçmişleriyle yüzleşmelerine, iki toplum arasında geçmişe yönelik açık ve dürüst bir diyalog yaratılmasına ABD’nin nasıl yardımcı olacağı konusuna odaklanılacağı belirtiliyor. Türkiye’de ABD Ticaret Odası olarak görev yapan ABFT’nin Başkanı Galip Sukaya ile Ermenistan’daki ABD Ticaret Odası Başkanı David Atanessian, iki ay önce ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir anlaşma imzalamıştı. İki başkan yaptıkları açıklamada, Ermenistan ve Türkiye cumhurbaşkanlarının başlattığı olumlu girişimi desteklediklerini, bu çabaların devam etmesi yönünde fikir birliğinde olduklarını ve ekonomik işbirliğinin artmasın yönünde çalışacaklarını belirtmişlerdi.
Türkiye seçim telaşında... Muhtemeldir ki Türkiye, Obama’nın burada olduğu tarihlerde de sandıktan ne çıktığı ile ilgileniyor olacak... Umalım da öyle olmasın.
* * *
Siyasi gündem epeyce yoğun, gelelim iş dünyası ayağına... ABD’nin Türkiye’deki en üst düzey makamları Türkiye’deki Amerikan Şirketler Derneği’nden (American Business Forum in Turkey-ABFT) Obama için etkinlik önerileri istemiş. Dernekte birkaç çeşit senaryo hazırlayarak göndermiş. Güvenlik nedeniyle şu anda net bir şey yok. Ancak, iş dünyasının yoğun şekilde Obama ile bir öğlen ya da akşam yemeğinde bir araya gelme isteği var. Şu anda ABD’den gelen bir ekip geçen cumadan bu yana Obama’nın geçmesi muhtemel her noktada çalışma yapıyormuş.
Dernekte dev şirketler var
2004’te kurulan ve Türkiye’deki sadece 61 ABD’li şirketin üye olduğu ABFT, Türkiye ile ABD iş dünyası arasında ilişkileri güçlendirmeye yönelik çalışma ve reformları destekliyor. Derneğe, gelenek olarak Türkiye’deki ABD Büyükelçisi onursal başkanlık yapıyor. Kuruluşundan kısa süre sonra ABFT’ye ABD Ticaret Odası iştiraki olma hakkı tanınmış. Derneğin üyeleri arasında Oracle, Fedex, American Express, Pfizer, Citibank, Ritz Carlton, Johnson&Johnson, P&D, UPS, Coca-Cola, Goodyear, GAP International gibi şirketler üye.
ABD’nin küresel krizden derinden etkilendiği, dev bankaların battığı bir dönemde Türkiye ABD ikili ticareti de önem kazanıyor. ABD’de tepki çektiği için fazla dillendirilmeyen ancak planlanan korumacılığın hayata geçmesi halinde Türk şirketlerinin ABD pazarına ticareti zorlaşacak, ABD’den Türkiye’ye gelecek yatırımların da etkilenmesi söz konusu. Eğer iş dünyası ile Obama’nın planlanan buluşması gerçekleşirse, burada ‘Türkiye’de ABD şirketleri için çok fırsat var’ mesajı verilecek. ABFT’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, şu ana kadar Türkiye’ye yatırım yapan ABD firmalarının yüzde 75’i yaptığı yatırımdan memnun.
En kritik konu Ermeni soykırımı
Obama’nın ziyareti sırasındaki en kritik ve en hassas konuların başında Ermeni soykırımı meselesi geliyor. Obama’nın Türkiye ziyareti, seçim kampanyasında 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edileceği sözünü vermesi açısından da önemli. Bu ziyarette, daha önce verilmiş olan bu sözün, Türkiye-ABD ilişkileri açısından nasıl yönetileceğini ve nasıl bir diplomatik dil kullanılacağını birlikte göreceğiz.
Türkiye ve Ermenistan’ın geçmişleriyle yüzleşmelerine, iki toplum arasında geçmişe yönelik açık ve dürüst bir diyalog yaratılmasına ABD’nin nasıl yardımcı olacağı konusuna odaklanılacağı belirtiliyor. Türkiye’de ABD Ticaret Odası olarak görev yapan ABFT’nin Başkanı Galip Sukaya ile Ermenistan’daki ABD Ticaret Odası Başkanı David Atanessian, iki ay önce ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir anlaşma imzalamıştı. İki başkan yaptıkları açıklamada, Ermenistan ve Türkiye cumhurbaşkanlarının başlattığı olumlu girişimi desteklediklerini, bu çabaların devam etmesi yönünde fikir birliğinde olduklarını ve ekonomik işbirliğinin artmasın yönünde çalışacaklarını belirtmişlerdi.
Türkiye seçim telaşında... Muhtemeldir ki Türkiye, Obama’nın burada olduğu tarihlerde de sandıktan ne çıktığı ile ilgileniyor olacak... Umalım da öyle olmasın.
* * *
İstanbul 2010’da yeni üyeler seçimden sonraya kaldı
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın Yürütme Kurulu’nda istifa eden dört üyenin yerine yenileri yerel seçimden sonra nisan ayı başında atanacak. Yürütme Kurulunda bilindiği gibi İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası’nın da birer temsilcisi yer alıyor. İTO ve İSO’da yapılan seçimler sonrasında oluşan yeni yönetim kurullarından İstanbul 2010 için birer üyenin de bu hafta belirlenmesi bekleniyor. Daha önce İSO’yu Nuri Tuna, İTO’yu Şekip Avdagiç temsil ediyordu, aynı isimlerin tekrar yürütme kurulunda yer alması muhtemel. İstanbul 2010’le ilgili bir diğer iddia da, istifalara neden olarak gösterilen Devlet Bakanı Hayati Yazıcı tarafından atanan Genel Sekreter Eyüp Özgüç’ün yerel seçimler sonrasında ajansla yollarını ayıracak olması.
* * *
Doğan Holding doğru bilgi akışı için sözcü atayacak
Doğan Yayın Holding’e, iştiraki Doğan TV Holding’in yüzde 25’ini Alman Axel Springer’e satmasından sonra bu satışın bildirimini zamanında yapmadığı gerekçesiyle Maliye yaklaşık 900 milyonluk liralık vergi cezası kesti. Ardından Doğan Yayın Holding, çeşitli şirketlerin marka değerlerini ve bazı gayrimenkulleri teminat gösterdi ancak bunlar kabul edilmeyince, 1 milyar 120 milyon lira değerinde aralarında Hürriyet ve Milliyet’in de bulunduğu medya şirketlerinin hisselerinin belirli kısmını teminat olarak gösterdi. Halkalı Vergi Dairesi bu teminatları ‘haciz tutanağı’ ile teslim aldı.
Tam bu noktada medyada çeşitli haberler yer aldı. Kimine göre bu işlem hacizdi, kimine göre ihtiyati tedbir, kimine göre de normal bir prosedür. Haberlerin birbirinden farklı olmasının birçok sebebi olabilir şüphesiz. Ancak bilinen bir gerçek var ki o da her iki taraftan da sağlıklı bilgi akışı olmadığı yönünde. Duyduğumuza göre, sağlıksız bilgi akışından rahatsız olan Doğan Grubu, kısa süre içinde bu konuda gelecek soruları yanıtlayacak, medya ile direkt görüşme yapacak bir ‘sözcü’ atamayı planlıyormuş...
Doğan Yayın Holding’e, iştiraki Doğan TV Holding’in yüzde 25’ini Alman Axel Springer’e satmasından sonra bu satışın bildirimini zamanında yapmadığı gerekçesiyle Maliye yaklaşık 900 milyonluk liralık vergi cezası kesti. Ardından Doğan Yayın Holding, çeşitli şirketlerin marka değerlerini ve bazı gayrimenkulleri teminat gösterdi ancak bunlar kabul edilmeyince, 1 milyar 120 milyon lira değerinde aralarında Hürriyet ve Milliyet’in de bulunduğu medya şirketlerinin hisselerinin belirli kısmını teminat olarak gösterdi. Halkalı Vergi Dairesi bu teminatları ‘haciz tutanağı’ ile teslim aldı.
Tam bu noktada medyada çeşitli haberler yer aldı. Kimine göre bu işlem hacizdi, kimine göre ihtiyati tedbir, kimine göre de normal bir prosedür. Haberlerin birbirinden farklı olmasının birçok sebebi olabilir şüphesiz. Ancak bilinen bir gerçek var ki o da her iki taraftan da sağlıklı bilgi akışı olmadığı yönünde. Duyduğumuza göre, sağlıksız bilgi akışından rahatsız olan Doğan Grubu, kısa süre içinde bu konuda gelecek soruları yanıtlayacak, medya ile direkt görüşme yapacak bir ‘sözcü’ atamayı planlıyormuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder