Yunanistan Midilli’deki gümrük kapısını ikiliyor

Türkiye’den bakınca ışıkları görünen, açık havada en net haliyle kıyılarını fark edebildiğiniz, elinizi uzatsanız karşıdan tutacaklarmış gibi görünen Yunan adaları artık Türkler için gizemli yerler değil. Hatırlanacağı gibi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun mayıs ayında yaptığı temasların ardından imzalanan anlaşmalar kısa süre önce meyvelerini verdi. 28 Temmuz tarihi itibariyle yeşil pasaport sahibi Türk vatandaşları Yunan adalarına vizesiz olarak günübirlik seyahat etmeye başladı. Ayvalık ile konum itibariyle Türkiye’ye en yakın Yunan adalarından biri olan ve Midilli olarak bilinen Lesbos Adası arasında yıllardan beri feribot seferleri düzenleniyor. Günübirlik seyahatlerin başlamasıyla birlikte bu sefer sayıları haftanın belli günleri için arttırılmış. Talep epeyce yüksek. Hatta daha önce sadece bir tek şirket bu feribot seferlerini düzenlerken, yenileri de hizmet vermeye başlamış.

Sınır kapıları yetersiz

Sınırlı olsa da bunlar başlangıç için son derece önemli. Daha fazlasını da şimdilik beklememek lazım zira girişimler ne kadar iyi de olsa, hem Ayvalık hudut kapısının hem de Ada’ya giriş yapılan Mytlini gümrük kapısının ne kadar yetersiz olduğunu geçen hafta yaptığım seyahat sırasında bir kez daha görmüş oldum. Her iki tarafta çalışan memurlar çok iyiniyetli ancak bu durum saatlerce güneşin, sıcağın altında kuyruk bekleme gerçeğini değiştirmiyor. Hem Türkiye tarafındaki hem de Midilli’deki gümrük binaları son derece yetersiz ve elverişsiz şartlara sahip. Uzun süreli gidenler için bir nebze çekilebilir ancak zaten günübirlik gidenler için saatlerce kuyrukta bekliyor olmak ziyaretleri anlamsız hale getiriyor. Görünen en ciddi sorun bu.

Assos’tan Molivos’a 20 dakika

Midilli Adası’na geçmeden dört gün geçirdiğim Assos’ta, arkadaşlarımla buradan Ada’ya tekneler gidip gelse ne kadar iyi olur diye konuştuk. Türkiye’de Assos ile Midilli Adası’nın en batı ucu Molivos’un uzaklığı 7.5 mil. Ortalama bir tekneyle 20-30 dakikada karşıda olmak mümkün. Döndükten sonra öğrendim ki, Assos civarlarındaki bir nokta ile Molivos’a gümrük kapısı kurulması yönünde çalışmalar yapılıyormuş. Ayvalık-Mytlini arası 1.5 saat süren yolculuğun üçte bir zamanda yapılabilecek olması gidiş gelişleri çok daha cazip hale getirebilir.

Türkler, adalara nefes aldırır

Yunanistan’ın sorunlu ekonomisinin kurtuluşu Türkiye’den ve bu adaları ziyaret edecek olan Türklerden geçiyor desek çok abartmış olmayız. Özellikle adalardaki yerel kalkınma için Türkiye’den yapılacak ziyaretler çok önemli. Geçen hafta, Türkiye ile ilişkileri bozulan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan’ı Başbakan olarak ilk kez ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından Yunan medyasında son dönemde İsrailli turistlerin Türkiye yerine Yunanistan’ı tercih ettiği yönünde haberler yer aldı. Bu yılın ilk altı ayında Yunanistan’a giden İsrailli turist sayısı 230 binmiş. Geçen yıl Yunanistan’ı ziyaret eden Türk turist sayısı ise 200 binleri geçmiş durumda, yılsonuna kadar geçen yılki rakamın çok çok üzerine çıkılması bekleniyor. Zaten Yunanistan her zaman turist alan destinasyonlara sahip. İsrailli turistin Yunanistan tercihi tamamen konjonktürel olarak değerlendirilebilir. Ancak, ülkeye ekonomik olarak nefes aldıracak olan Yunanistan’ın gerçek hinterland’ı yanıbaşındaki Türkiye’dir. Küresel krizin en fazla sarstığı, Avrupa Birliği’nin kurtarmak için seferber olduğu ülkede fiyatlar nasıl derseniz, geçen yılın fiyatları ile aynı seviyede. Turist çekmek için fiyat kırmamışlar ya da krizdeyiz deyip rakamları uçurmamışlar.
Ancak, kriz sonucu benzin fiyatlarındaki KDV oranının arttırılması nedeniyle benzin fiyatları uçmuş durumda. Bir litre benzin 1.50 avro ki, geçen yıl bu rakam 1 avronun altındaydı. Öte yandan, ilginç bir anektod da mültecilerle ilgili. Mültecilerin en fazla tercih ettiği Yunan adalarından Midilli’ye iltica etmeye çalışan insan sayısında, gidiş gelişlerin hızlanması ve iki tarafın sahil güvenliklerinin korumasıyla azalma olmuş.
Bu ikili trafiğin artmasının her iki ülkeye de getireceği kültürel, siyasi ve ekonomik artılar çok, ama bir şartla. Yeter ki, Ege’nin bu tarafı mangal ve modern Türk mimarisi geleneklerini adalara götürmesin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder