Bilgi Üniversitesi’nin yeni imajı

Türkiye’nin ilk vakıf üniversitelerinden İstanbul Bilgi Üniversitesi, bugüne kadar düzenlediği liberal çizgideki panellerle ve önayak olduğu tartışmalarla adından çokça söz ettirdi. Kürt sorunu, demokratikleşme, Ermeni soykırımı gibi sözleri kimse ağzına almadan kenarından dolaşırken, Bilgi Üniversitesi cesurca bu konularla ilgili konferanslar gerçekleştirdi, türbanlı kız öğrencileri kim ne der diye düşünmeden derslere aldı.
Ancak, son dönemde Bilgi ile ilgili pek çok spekülasyon var. Haliç’te yapılan yeni kampüs Santralistanbul’un üniversiteye pahalıya patladığı, ABD’li ortağı Laureate Education’ın yönetimde daha fazla söz sahibi olduğu, idari kadroda bazı tasfiyelerin yapıldığı, akademik kadronun rahatsızlıkları kulaktan kulağa dolaşırken, okulda sendikalaşma çalışmaları başlatanların işten çıkarılması gündeme geldi.

Beş yıldır hazırlanıyoruz

Bir de son dönemde, Bilgi’nin mühendislik fakültesi açma girişimleri, ‘üniversite entelektüel tartışma platformu özelliğinden uzaklaşıyor mu’ sorularını da akıllara getirmişti. Bu durum, üniversite yönetimini de epey rahatsız etmiş olmalı ki, bir grup gazeteci, Bilgi Üniversitesi Rektörü Halil Güven ve Mütevelli Heyeti Başkanı Rifat Sarıcaoğlu ile biraraya geldik.
Rektör Güven, Bilgi’yi gerçek anlamda Türkiye’nin ilk uluslararası üniversitesi yapmak istediklerini, Bilgi’nin 2015’te özgürlükçü, yenilikçi özelliklerinin yanında uluslararası bir üniversite olacağını söylüyor.

Yenilikçi misyonu sürecek

Uluslararası bir üniversite olmanın yolunun da mühendislik, mimarlık ve tıp gibi bölümlere sahip olmaktan geçtiğini belirten Güven, Bilgi için çizdikleri gelecek misyonunu şöyle anlatıyor:
“Bugüne kadar sosyal bilimler ağırlıklı bir üniversiteydik. Türkiye’nin demokratikleşme dönüşümünde Bilgi’nin payı var. Bilgi, sosyal bilimler “power house” olmaya devam edecek. Beş yıldır mühendislik fakültesi için hazırlanıyoruz. 2011’de başlıyoruz. Görsel sanatlar, sahne sanatları gibi alanlarda Türkiye’ye pek çok yenilik getirdik. Bu misyon sürecek. Yeni bölümler arasında elektrik sistemleri mühendisliği başta gelecek.
Osmanlı’nın ilk enerji santralından dönüştürdüğümüz kampüste kazan daireleri laboratuar olacak. Adına yeşil mühendislik diyeceğiz, çevreye duyarlı mühendisler yetiştireceğiz. Bilgisayar mühendisliği ve biomühendislik de olacak. Türkiye’nin bu alanda yetişmiş insana çok ihtiyacı var. Bilgi, eski karakterini kaybediyor mu diye konuşuluyordu. Bilgi, açık, özgür tartışma ortamı olmaya devam edecek, hem de mühendislik alanına girecek.”

Teknopark için yer bakıyoruz

Mimarlık ve mühendislik bölümlerinin yanı sıra Adalet Meslek Yüksek Okulu açılmış. Mesleki eğitimde Antalya’da turizm otelcilik, Bursa’da moda tasarım bölümleri açma hedefleri var. Son dönemde popüler olan bilişim teknolojileri hukuku bölümü de olacak. 2015’te Bilgi’de Latin Amerika’dan, Çin’den, Nijerya’dan gelmiş 1300 öğrenci eğitim görecek.
“Mühendislik olunca, teknopark olmadan olmuyor” diyen Güven, bu iş için Ahmet Denker’i transfer ettiklerini, hazırlıkların sürdüğünü ve yer aradıklarını, ayrıca, biomühendislik bölümü için Harvard Medical School’da çalışan iki Türk’ü Türkiye’ye getirdiklerini belirtiyor.

 

Vakıf üniversiteleri hızlı büyüyor

Bilgi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Sarıcaoğlu ise aynı zamanda Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı.
Vakıf üniversitelerinin imajlarıyla ilgili sıkıntıları olduğunu söyleyen Sarıcaoğlu, “Yeni kurulanlarla Türkiye’de şu anda 51 vakıf üniversitesi var. Üç büyük ilde devlet üniversitesinden daha fazla vakıf üniversitesi var. Vakıf üniversiteleri çok hızlı büyüyor ve kalite farkı oluşuyor. Kaliteyi arttırıcı metodlar uygulamayı hedefliyoruz. Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerinden daha iyi, bu avantajı daha etkin kullanmak istiyoruz” diyor.
Sarıcaoğlu’nun eleştirileri de var: “Vakıf üniversiteleri olarak deve miyiz kuş muyuz bilmiyoruz, kamu muyuz özel mi belli değil. Elektrik tarifesi bile daha farklı, biz daha pahalı kullanıyoruz.
Kamu üniversiteleri istediği kontenjanın yüzde 10’unu burslu olarak ayırıyor. Burslar bölümlere eşit oranda dağıtılmalı, bölümlerin kontenjanları dolarsa burs anlamlı olur. Bilgi, şu anda en fazla burs sağlayan kuruluş. Vakıf üniversitelerinde eğitimin finansmanı en büyük sorun.”

 Boş kontenjanlar artacak

Sarıcaoğlu’na göre, şu anda vakıf üniversiteleri çok hızlı açılıyor, arz talep dört yıl sonra dengelenecek ve o zaman sorun başlayacak, boş kontenjanlar daha büyük boyutlara ulaşacak.
Bunun sebebi de, iyi bir planlamanın yapılmaması ve bölüm açılırken kontenjan kriterinin konmaması. Ayrıca, doktoralı öğretim üyesine ve yabancı dilde eğitim verecek hocalara olan ihtiyaç giderek artıyor. 2025’te 150 bin doktoralı öğretim üyesine ihtiyaç olacak. Yurtdışından gelecek öğrenci konusunda sıkıntı en çok kalite yönünde ortaya çıkıyor. En hızlı şekilde doktoralı eğitim elemanı yetiştirmek gerekiyor. Eğitim, dünyanın en meşakkatli işlerinden biri. Bilgi Üniversitesi’ne, yeni imajını oturtmakta başarılar.

Hükümete Şili modelini önerdik

2008-2009 döneminde 49 bin 500 öğrenciye 884 milyon liralık burs verilmiş. Şili’de uygulanan modelin Türkiye’ye çok yakın olduğunu söyleyen Sarıcaoğlu, şöyle devam ediyor: “Şili’de devlet ve vakıf üniversitelerinde okuyan herkese devlet 4000 dolar ödüyor. Öğrenci bu parayı mezun olduktan sonra fazsiz olarak 10 yılda ödüyor. Bunu YÖK ve Maliye Bakanlığı’na önerdik. 10 milyar TL’ye devlet garanti verirse, bu sistem işlemeye başlar. YÖK buna ısındı, Maliye daha pek ısınmadı. Maliye Bakanı birebir de haklısınız diyor ama parayı bulmak da sıkıntı var. Dünya Bankası bu iş için devreye sokulabilir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder