İş dünyasının Kürt sorunuyla yüzleşme zamanı

Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli bir hamle olacak Kürt açılımı konusunda günlerdir toplantılar yapılıyor, bazı siyasilerin çıkışları ibretle izleniyor.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın “demokratik açılım” olarak nitelendirdiği çalışmaları yoğun şekilde sürüyor. “Çözüme en fazla yaklaştığımız dönem” iyimserliği içinde devam eden bu süreçte, TOBB ve TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının önemi de bir kez daha ortaya çıkıyor. Geniş bir mutabakat zemini inşa etmek amacıyla konunun tüm taraflarıyla yapılan bu toplantılarda, ilk görüşülen sivil toplum kuruluşu da TOBB oldu. TOBB, örgüt yapısıyla Türkiye’de özel sektörün tamamını kapsayabilen tek çatı kuruluşu. Ancak, geçen hafta İçişleri Bakanı Atalay’la yapılan görüşmenin ardından TOBB cephesinden çok cesur bir açıklama duyamadık.

TOBB yönetimi, önce milliyetçi muhafazakar tabanının nabzını yoklayacak, ondan sonra oluşan mutabakat ya da ortak tavırla hareket edecek gibi duruyor. Nitekim, Bakan Atalay’la yapılan görüşmenin ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, benimsedikleri “katılımcı yönetim anlayışı” adına, genel politikaları belirlerken daima camialarının görüşlerini alarak hareket ettiklerini söyledi ve ekledi: “Bu konuda da prensibimizi sürdürerek, 365 oda ve borsamızla da istişare içinde olacağız.” Katılımcılık adına bunlar önemli ancak elinin altında TEPAV gibi düşünce kuruluşu ve bir de üniversitesi bulunan TOBB’un, buralarda tartışmak yerine işi oda ve borsalarla istişare mekanizmasına havale etmesi olup bitenleri izleyip görelim tavrından kaynaklanıyor olabilir mi?


Bu hafta sıra TÜSİAD’da


Bakan Atalay’ın demokratik açılım turları bu hafta TÜSİAD’la devam edecek. TÜSİAD, bundan kısa süre önce DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile biraraya gelmişti. Karşılıklı iyi niyetlerin ele alındığı toplantının çıkışında, TÜSİAD’dan dikkat çekici herhangi bir açıklama gelmedi. TÜSİAD, salı günü Atalay ile görüşecek. Ağustos ayı TÜSİAD’da tatil ayı, 24 ağustosa kadar izinliler. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ekonominin Koordinasyonundan Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan başkanlığında yürütülen Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantılarına da katıldığı için ona pek tatil yok gibi. Ancak, TÜSİAD diğer yönetim kurulu üyelerinin hepsini toparlamakta biraz zorluk çekebilir. Zaten, Bakan Atalay’a da, Ahmet Türk’e yaptıkları gibi iyi niyet bildirmekten başka pek söyleyecekleri birşey yok gibi. İhtiyatlı olarak hükümetin planını bekleyip görmek niyeti var. Eğilim, konuyla ilgili görüşlerin ekim ayında yapılacak Yüksek İstişare Konseyi toplantısında değerlendirilip, kamuoyu ile paylaşılması yönünde.

Son dönemde yaşananlara bakınca, Türk iş dünyasının sivil toplum kuruluşları daha önce daha mı cesurdu demekten de kendimizi alamıyoruz. TOBB eski Başkanı Yalım Erez döneminde, TOBB 1990’lı yıllarda iki rapor hazırlattı. Bunlardan birini İktisadi Kalkınma Vakfı, diğerini ise Prof. Dr. Doğu Ergil hazırladı. Özellikle Ergil’in hazırladığı ve fırtınalar koparan rapor, yayınlanmasının ardından büyük tepkiler aldı. O dönemde, kısır döngüyü kırmak için Türkiye’nin en önemli sorunuyla ilgili bir tespit ortaya koymak istendi ancak tarafların başına gelmeyen kalmadı. Rapor DGM’lik oldu, TOBB içinde çalkantılar yaşandı.

TÜSİAD’ın 1997’de Prof. Dr. Bülent Tanör’e hazırlattığı Türkiye’de Demokratikleşme Perspektifleri başlıklı raporda, Kürt sorununa ilişkin önemli değerlendirmeler dikkat çekmişti. 1999’da Tanör’e ikinci bir çalışma yaptırılmış, ana dil, yerleşim yerleri adları, radyo ve TV yayınları, siyasi partiler gibi konulardaki gelişmeler değerledirilmişti. 2001’de TÜSİAD, AB reformlarının hızlandırılması çağrısında bulunmuş, kültürel hakların tanınması için gerekli değişikliklerin yapılması ve dil yasaklarının kaldırılması gibi öneriler getirmişti. Yakın dönemde, TÜSİAD Prof. Dr. Zafer Üskül’e, Tanör’ün çalışmalarının ana temasını benimseyerek güncellenmiş yeni bir rapor yazdırdı. Üskül’ün bu raporu yine o dönemde fazlasıyla tartışma yarattı.

Bugün, açılımlar ve çözüm önerilerinde konuşulanlar, bu raporlarda yer alan tespit ve önerilerden çok farklı değil oysaki. Geçmişte konuyu tartışmaya açan, yayımladığı raporlarla önemli bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olan TÜSİAD ve TOBB’un, şimdiki çekimserliği anlamak pek mümkün değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder