İstanbul kamu ve sivil inisiyatif anlaşmazlığı kurbanı

İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu'nun dört üyesinin istifasının yarattığı depremin etkileri sürüyor. Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu ile Yürütme Kurulu Üyeleri Gürhan Ertür, Prof. Dr. İskender Pala ve Prof. Dr. Metin Sözen, istifalarıyla ilgili açıklama yaptı. Ardından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, bu kişilerin kendi istekleriyle ayrıldıklarını ve bugüne kadar yaptıkları katkılar nedeniyle kendilerine teşekkür ettiklerini içeren bir açıklama gönderdi. Bunlar ne olup bittiğini açıklamadığı gibi kafalarda da pek çok soru işareti yarattı. İstifaların arkasında yaklaşık bir yıldır süren rahatsızlıklar var. Bunun temelinde de yürütme kurulu ile Genel Sekreter Eyüp Özgüç arasında yaşanan anlaşmazlıklar ve kültür sanat projelerine bakış açısındaki farklılık yatıyor.

İlk kriz genel sekreterin atanması


2005'te Türkiye, 100 civarında proje ve dört yıllık hazırlık süreci için 120 milyon avro bütçeyle Avrupa Kültür Başkenti için AB'nin ilgili birimine başvuru yaptı. Türkiye'de erken seçimin araya girmesiyle yasa Aralık 2007'de çıktı, bu da İstanbul'un hazırlık sürecini iki yıla düşürdü. 2008 için 285 milyon TL'lik bütçe oluşturuldu. İşin icraası için dokuz kişilik yürütme kurulu belirlendi ve proje Başbakan Erdoğan tarafından Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'ya bağlandı. Bu arada, genel sekreter seçimini yasaya göre yürütme kurulu yapması gerekirken, atamayı Koordinasyon Kurulu yaptı. Böylece, ilk kriz burada yaşanmış oldu.


İlk imzayı Atilla Koç atmıştı


Koordinasyon Kurulu'nda ise Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul 2010 AKB Danışma Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi ve istifa eden Nuri Çolakoğlu yer alıyordu. Bu arada, kültür başkenti olmaya hak kazanmış kentlerin hepsinde projenin kültür bakanlıkları ile belediyelere bağlı yürütüldüğünü hatırlatmakta fayda var. Hatta Türkiye'nin AKB için ilk başvuruyu yaptığı zaman metne imzasını atan da dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'tu.

Meselenin özüne tekrar dönersek, 2008 bütçesinin çıkarılmasının ardından ilk belirlenen projelerin çerçevesinde değişiklikler yaşanmış. Koordinasyon Kurulu aldığı bir kararla, bütçenin yüzde 70'inin İstanbul'un yenileme ve dönüşüm projelerine aktarılmasını kararlaştırmış. Bu da projeyi amacından saptıran ilk düzenleme olmuş. Bu arada, Koordinasyon Kurulu Genel Sekreter Özgüç'ü muhatap alırken, yürütme kurulu üyelerini dikkate almamaya başlamış. Böylece, yürütme kurulundaki kamu ile sivil insiyatif arasında anlaşmazlıklar gündeme gelmiş ve işler tam manasıyla kilitlenmiş.

2009 bütçesi 805 milyon TL olarak belirlenirken, bazı harcamalar da ciddi tartışma yaratmış. En fazla tartışılan projelerden biri, altı caminin yer halılarının Uşak halıları ile yenilenmesi işi. İstanbul'a ve Avrupa kültürüne Uşak halısının nasıl bir katkısı var bilemiyoruz ama projenin tanıtımına 10 milyon TL bütçe ayrılırken, Uşak halıları için 15 milyon TL ayrılması pek anlamlı olmasa gerek. İkincisi medyaya 'çakma festival' olarak yansıyan Boğaziçi Festivali. Festivalde, St. Petersburg Balesi ve Rusya Devlet Senfoni Orkestrası adıyla 'toplama sanatçıların' sahneye çıkarılması, AKB'nin başını ağrıttı. 'Sahne Senin İstanbul' kampanyasının 15 milyon TL'ye ihalesiz olarak Publics Yorum'a verilmesi de diğer bir mesele. AKB, daha önce ihalede birinci seçilen Klan'la çalışmaya başlamış, Özgüç'ün göreve gelmesiyle birlikte bu iş ihalede ikinci gelen Publics Yorum'a verilmiş.


İki hafta önce Günay devreye girdi


Koordinasyon Kurulu'nda yer alan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, istifaların gündeme gelmesiyle iki hafta önce devreye girmiş ve üyelere 'bekleyin' demiş. Günay, projenin sorunsuz ve hızlı ilerlemesini istiyor. Bu arada, üyelerin sıkıntıları da Bakan Yazıcı'ya iletilmiş ancak o tavrını Özgüç'ten yana koyunca istifalar da kaçınılmaz olmuş. Söylenenlere göre, yürütme kurulundaki diğer devlet tarafından atanmışlar da durumdan rahatsız. Hatta ilk istifanın 2008 ortalarında şu anda Elazığ Valisi olan Genel Sekreter Yardımcısı Muammer Erol'dan geldiği de belirtilenler arasında.


Yeni başkanı da Yazıcı atayacak


Biz okuduğunuz bu duyumları İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'na da ilettik, gelen yanıtta, "İstifa edenlerin bu yönde bir gerekçe sunmadığı, genel sekreterin yürütme kurulu tarafından belirlenen tüm faaliyetlerin programlanması ve yürütülmesinden sorumlu olduğu, yürütme kurulunun ise her türlü faaliyetin hayata geçirilmesi noktasında tek yetkili merci olduğu" belirtildi. İstifacılar ise yaptığı açıklamada, "karşılaştıkları olumsuzlukları gidermek için gayret gösterdiklerini fakat bazı engellere takıldıklarını" belirtmiş ancak detay vermemişti. Açıklamada, istifa edenlerin yerine en kısa sürede Danışma Kurulu tarafından yeni isimlerin belirleneceği, yürütme kurulu başkanının ise Koordinasyan Kurulu tarafından belirleneceği kaydedildi.

Şimdi, 2010'a çok kısa bir zaman kala yapacak çok iş var, süratle bu krizi çözmek düşüyor. Tabi, hükümetin bu işten ders çıkararak hızla yol alması ve İstanbul'a 2010'da yüz akı bir kültür başkenti yılı yaşatması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder