Kürtler ‘think tank’lere milyon dolarlar harcıyor

Geçen hafta Genel Enerji’nin 2003’ten bu yana petrol arama ve çıkarma çalışmaları yaptığı Kuzey Irak’tan Kürt petrolünün Kerkük Ceyhan Boru Hattı kanalıyla dünya pazarlarına ulaşması nedeniyle yaptığımız Erbil seyahati, biz gazetecilere bu kadar çok sözü edilen ve bu denli yakın bir coğrafya ile ilgili ne kadar az şey bildiğimizi gösterdi. Yüzyıllardır savaş ve yoksulluk ile boğuşan Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi (Kurdistan Regional Government - KRG), şimdi petrolle bu kötü kaderi değiştirmeye çalışıyor. İşin ilginç tarafı, geleceklerini şekillendirirken Kürt yönetiminin özellikle ABD’li think tank kuruluşlarıyla yakın temas halinde olması. Söylenenlere göre, KRG think tank kuruluşlarına ve danışmanlık faaliyetlerine yaklaşık 300 milyon dolar harcıyormuş. KRG’nin danışmanlık şirketi ABD’li Atlantic Counsil, Türkiye ve Irak Kürtleri arasındaki ilişkilerin yol haritasını kısa süre önce Kürt Hükümeti’ne sunmuş. Raporun detayları ortaya çıktıkça, tahminen konu ülkelerin kamuoylarında da tartışmaya açılacak.

En büyük projeler 77 İnşaat’a gidiyor


Sahip olduğu 45 milyar varillik rezervle uluslararası petrol şirketlerinin dikkatini çeken bölge, OPEC verilerine göre günlük ihracatını 1 milyon varile çıkardığında dünyanın 24’üncü büyük petrol ihracatçısı olacak. Şu anda hükümetle saha anlaşması yapan 15 ülkeden 26 şirket mevcut. Bölgede, bankacılık sistemi çok zayıf, hemen hiç gelişmemiş durumda. Petrol dışında bölgenin yeniden inşası için konut, otel, otoyol, iş ve alışveriş merkezi gibi akla gelebilecek her şey gerekli. Zaten şehirdeki şantiye havası hemen fark ediliyor. İnşaatı devam eden birkaç tane otel var. Bunlardan biri de bu yıl bitirilmesi planlanan beş yıldızlı The Park Hotel Kempinsky. Üç dört Çinli şirkette bölgede faaliyette. Otoyol ihaleleri almaya başlamışlar.

Bu anlamda aslında en şanslı olanlar da Türk şirketleri. Şehrin billboardlarında Vestel, Beko gibi Türk markalarının reklamlarını görmek mümkün. İnşaat sektörünün yüzde 75’ini Türk şirketleri oluşturuyor. Bunların bir kısmının MHP kökenli işadamları olduğu da konuşulanlar arasında. Türk şirketlerinin iş hacmi 2 milyar doları aşmış. Yapılan yeni anlaşmalarla birlikte bu rakamın beş yılda 7,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bölgedeki en büyük inşaat işlerini alan şirketlerin başında ise Oyak (Ordu Yardımlaşma Kurumu) var. İş bağlantılarından taşeron firmalar kullanan Oyak’ın sahip olduğu 77 İnşaat ve ortak olduğu bazı şirketlerin Dohuk Havaalanı ile Erbil-Kerkük arasındaki yol yapımı için 200 milyon dolar harcadığı belirtiliyor. Anlatılanlara göre, 77 İnşaat, sadece Kuzey Irak’ta değil, tüm Irak’ta en etkili Türk şirketlerinden biri. 77 İnşaat’ta, Başbakan Neçirvan Barzani ve kardeşi Nihat Barzani’nin ortaklığı olduğu da söyleniyor. Aslında Kuzey Irak’ta iş yapmanın sırrı da bu: Barzani ailesi ile ortak iş yapmak.


16 ülkenin diplomatik temsilciliği var


Bu bölge Irak’ın en güvenli bölgesi. Bölge güvenli ancak yine de buraların Irak toprağı olduğunu unutmamak gerek. Yollarda, şehrin giriş ve çıkışlarında, adım başında mevzilenmiş elleri kalaşnikoflu askerler dikkat çekiyor. Bütün önemli binaların çevresi kalın taş bloklarla çevrili ve binaların dışında yapılan birkaç aramadan sonra içeri girilebiliyor. Tüm bunlar geçmişte bölgeye kanlı eylemler yapmak için gelenleri önlemek için kurulmuştu ama uygulama devam ediyor. Mayıs 2009 verilerine göre 16 ülkenin şu anda Kuzey Irak’ta diplomatik temsilciliği var. KRG’nin dış ilişkiler ofisinden yapılan açıklamaya göre, Avrupa’nın 10 ülkesinde KRG de temsilcilik ofisleri açacakmış. Erbil, dünyaya yeni yeni açılan bir yer olsa da, dünyanın en uzak köşelerinden bile göç almaya başlayan bir kent. Kentte 4000 Çinli, 5000 Filipinli ve Bangladeşli var.


Irak’ın laik yüzü


Bölgedeki yoğun güvenlik, Erbil’de hayatın cıvıl cıvıl hareketli olmasına engel değil. Caddeler gezen, alışveriş yapan, restoranlarda oturan insanlarla dolu. Şehirde rahatlıkla içki içilebilen restoran bulunabiliyor. Yazılı ve görsel medya yeni yeni oluşuyor, ancak çok sayıda özel kanal mevcut. Şehirde zenginler, yabancılar ve işadamları için lüks villalardan oluşan mahalleler yapılıyor. Caddeler kimisi gösterişli kimisi zırhlı jeeplerle dolu. Kadın erkek ilişkileri ve sosyal yaşam rahat, hatta bu durumun Süleymaniye’de Erbil’den daha rahat olduğu belirtiliyor. En olmazsa olmazlardan biri ise, İbrahim Tatlıses. Şehirdeki tüm dükkan, restoran ve arabalarda İbrahim Tatlıses çalınıyor, şehirde gezerken onun sesini duymadan bir yerden bir yere gitmek imkansız. Bir taksiciye nedir bu Tatlıses sevgisi diyoruz, “Erbil İbrahim Tatlıses dinler” diyor.

Kürt Bölgesi’nin nüfusu ile ilgili ise farklı rivayetler mevcut. Kaç kişiye sorduysak, hep farklı cevaplar aldık. 4.5 milyon diyen de var, 6 milyon diyen de. Acil olarak bir nüfus sayımına gidilmesine ihtiyaç var. Kürtler hâlihazırda Irak merkezî hükümetinden petrol gelirlerinin yüzde 17’sini alıyor. Bu Kürt bölgesinin nüfusuna göre ortaya çıkarılmış bir rakam. Nüfus sayımı bu oranla ilgili dengeleri değiştirecek olması açısından önemli.


Erbil Kalesi dünya mirası listesinde


Bölgede güvenliğin iyiye gitmesi ile birlikte turizmde de canlanma başlamış. En çok rağbet Irak’ın diğer bölgelerinde yaşayanlardan gelse de, ABD, Avustralya gibi ülkelerden de turistler geliyor. Ziyaret edilen yerlerin başında da kentin sahip olduğu en önemli eser olan ve geçmişi milattan 3000 yıl önceye dayanan Erbil Kalesi var. Bundan birkaç yıl önceye kadar kalenin içinde kurulmuş olan mahallelerde yaşam devam ediyormuş. Ancak, UNESCO’nun kaleyi ve içindeki yapıları Dünya Mirası listesine almasının ardından, Kürt Hükümeti burada yaşayanları başka bir bölgeye taşımış, restorasyon çalışmalarına yakında başlayacak.


Kuzey Irak’ı da kapsama alanına almak istiyor


Kuzey Irak’ta geçen dönemde üç yeni GSM lisansı için açılan ihaleyi Korek, AsiaCell ve Kuwait MTC kazandı. İhale gereği, lisans başına fiyat 1.250 milyar dolar olarak belirlendi. Bu paraların ödenmesi için GSM şirketlerine süre verildi, iki şirket yabancı ortak bulurken, Barzani ailesinin sahibi olduğu Korek şirketi Turkcell ile ortaklık görüşmeleri yapmaya başladı. Söylenenlere göre pazarlık ise şöyle sürdü: Şirketin yüzde 37’si için 600 milyon dolar istediler, Karamehmet’in şirketi Turkcell, yüzde 51’ine 1,1 milyar dolar veririm ama yönetimi alırım dedi. Bu teklif reddedilse de, bir süre sonra pazarlık yeniden başladı. Karamehmet, en son şirketin yüzde 50’si için teklif edilen 800 milyon dolar üzerinden sürüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder