Laiklik tartışmasına dönüştü
Laiklik şampiyonu olan Fransa’da Müslüman nüfus ile toplumsal alandaki pek çok konu tartışma konusu oluyor. Grevler, Romanların sınırdışı edilmesi, protesto eylemlerinin yanında, Fransa’da üzerinde çok tartışılan konulardan biri de helal gıda meselesi. Helal gıda, nüfusunun yüzde 10’u Müslüman olan bir ülkede adeta laiklik tartışmasına dönüşürken, helal gıdaya ilişkin farklı sertifikasyonların artık tek elde birleştirilmesi gündemde. İslam Konferansı Teşkilatı’nın (İKT) biraraya gelerek gerçekleştirdiği ve Türkiye’den Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) katıldığı helal gıda sertifikasyonu çalışması doğrultusunda, 2011’de tüm İslam ülkelerinde kabul görecek ortak bir sertifikasyon ve belgelendirme sisteminin hayata geçirilmesi planlanıyor. Aşırı sağcıların ayrımcılık savunması
Helal gıda pazarı büyüdükçe özellikle Fransa’daki helal gıda tartışmaları da o oranda artıyor. Aşırı sağcılar, helal gıda talebinin Müslüman olmayanlara karşı bir ayrımcılık olduğunu savunuyor. Altı milyon civarı Müslüman’ın yanında 700 bin civarında Yahudi’nin yaşadığı Fransa bugün Yahudi helali “koşer” sertifikalı gıda pazarında Avrupa’nın merkezi konumunda. Fransa’da satılan koşer gıdaların yüzde 60 kadarı da Yahudi olmayanlar tarafından tüketiliyor. Yahudilik inancına uygun gıdalar satan çok sayıda market var. Fransa’daki helal ürünler pazarı ise yıllık yüzde 10 büyüme ile 7,5 milyar avro mertebesinde. Helal gıda pazarının büyüklüğü, organik gıda pazarının iki katına ulaşmış durumda. Paris’te sadece helal ürünler satan marketler var. Hatta Roubaix’de sadece İslami usullere uygun kesilmiş etlerle hizmet veren restoranlar bile var. Quick adlı fastfood restoran zinciri 360 şubesinin sekizinde sadece helal ürünler sunuyor. Uygulama, tartışmaların odağındaki liberallerin ve Yeşillerin desteğini alıyor.
Müslümanların her yaptığına karşı çıkanlarla hayvan dostu dernekleri de zaman zaman hayvanların İslami usullere göre kesilmesi noktasında birleşiyor. Aşırı sağcı Alsace d’abord Partisi, İslami usullere göre kesilen hayvanların etlerinden oluşan ürünlerin satışını durdurmak için dava bile açmış. Tartışmalara konu olan helal gıda meselesi, siyasilerin ikiyüzlülüğünü de ortaya seriyor. Ortak bir standart etiketleme uygulaması artık kaçınılmaz. 57 İslam ülkesinin üye olduğu İKT bir standartla akredite kuruluş oluşturma gayreti içinde. Bu çalışmalar İKT nezdinde birkaç yıldır sürüyor. Aşırı sağcılar bu ürünlerin satışını durdurmak isterken, üreticiler için yeni ve ortak bir standart arayışı gündemde. Avrupa Komisyonu’nun da AB genelinde bağlayıcı etiketleme kuralları getirmesi talebi var. Tüketici talebi açısından helal sertifika isteği bir haktır ve dolayısıyla bu talebin laiklik bahanesiyle engellenmesi de hiç sağlam bir zemine oturmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder