Bir
ülkenin fevkalade futbol oynaması çok güzel bir görsel şölen
ancak ne ekonomik sorunlara çare olabiliyor ne de kronikleşen
işsizliğe. Avrupa’nın dördüncü büyük ekonomisi
İspanya’da, 1980’lerin sonunda başlayıp 1990’ların başında
önemli bir büyüme gösteren inşaat ve emlak sektörü, şu anda
ülkedeki bankaların en ciddi derdi konumunda. 2007’nin
sonlarında ABD’de sinyallerini vermeye başlayan ve 2008’de
büyük bir gürültüyle kopan mortgage krizinin bir başka
versiyonu şu sıralarda İspanya’da yaşanıyor. İspanya
Merkez Bankası verilerine göre, İspanya bankalarının şubatta
batık kredileri oranı yüzde sekiz ile 18 yılın en yüksek
seviyesine yükseldi. İspanyol bankaları, inşaat
sektöründe yaşanan patlama sırasında cömertçe verdikleri ama
şimdilerde geri ödenmesi mümkün olmayan büyük bir kredi
sorunuyla karşı karşıya. Bankalardaki batık kredilerin
miktarının 150 milyar avroya yakın olduğu tahmin ediliyor. Bu
arada, ülkede boş duran konut stokunun ise bir milyon civarında
olduğundan bahsediliyor. AB ülkeleri arasında inşaat
sektöründe en fazla daralma İspanya’da. Emlak fiyatları yüzde
22 civarında aşağıya çekildi. Sektörün fiyatları daha da
aşağı çekmesi bekleniyor. Bu durum bankaları daha fazla
zorlayacak. İnşaat sektörünün çökmesinin işsizliğin yüzde
25’ler seviyesine gelmesinde de payı büyük.
İspanyol
bankaları fazlasıyla Avrupa Merkez Bankası’nın yardımlarına
muhtaç görünüyor. Son bir yılda İspanyol bankaları, Avrupa
Merkez Bankası’ndan 300 milyar avrodan fazla para almış. Emlak
balonundaki patlamayla, tasarruf bankalarının bir çoğu iflas
bayrağını çekti. Hızla büyüyen emlak pazarı, AB’deki
borç kriziyle birlikte derin bir durgunluğa girdi. Avro cinsinden
borçlanıp ipotek kredisi veren bankalar, konut talebi azalınca
kredileri geri alamamaya başladı.
Dolayısıyla,
İspanya’da Avrupa’nın en zayıf halkası Yunanistan’dan
farklı bir durum var.İspanya’daki sorun Yunanistan’da olduğu
gibi kamu borçları kaynaklı değil, esas sorun 2000’lerin
sonlarına kadar hızla büyümüş ve şişmiş olan emlak
pazarındaki balon.İspanya hükümeti, kesintilere giderek ne
bankalara ne de emlak sektörünün toparlanmasına imkân
veriyor.
Bu işin ucu çok sıkıntılı şekilde Alman bankalarına dayanıyor. Alman bankalarının bilançolarında, İspanya’daki emlak krizinin yarattığı ipotek sıkıntısı var. Aslında hemen hemen Avrupa’nın pek çok ülkesinden bankalar İspanyol bankalarına kredi açtı ancak en çok etkilenenler Alman bankaları oldu. Yunanistan’daki sancılı mali krize maruz kalan AlmanCommerzbank ve Hypo Real Estate bunlardan sadece birkaçı. İspanyol perakende bankacılık piyasasındaki en büyük yabancı bankalardan biri olan Deutsche Bank, en büyük assetlerin sahibi.Barclays’in durumu da Deutsche Bank’tan farksız. Commerzbank’ın sahibi olduğu Eurohypo ve WestLB’nin sahibi olduğu WestImmo, ülkedeki gayrımenkul yatırım uzmanlığına en fazla para verenlerin başında. Alman Merkez Bankası Bundesbank, İspanya’daki bu gelişmelerin Alman bankaları için potansiyel sorun oluşturduğunu ve bankaların titizlikle bilançolarındaki bu sorunlu kredileri temizlemesi gerektiğini belirtiyor. Aslında Alman bankaları bunu bir miktar uygulamış. 2008 başında İspanya’da 200 milyar avroluk portföyleri varken bu rakam geçen yıl 113 milyar avroya gerilemiş.Alman bankaları, kendilerini mevcut durumdan da bir miktar korumuş diyebiliriz. Zira, gayrımenkul projelerine ve arsa spekülatörlerine direkt para vermemişler, sadece banka ipoteklerine para yatırmışlar.
Bu işin ucu çok sıkıntılı şekilde Alman bankalarına dayanıyor. Alman bankalarının bilançolarında, İspanya’daki emlak krizinin yarattığı ipotek sıkıntısı var. Aslında hemen hemen Avrupa’nın pek çok ülkesinden bankalar İspanyol bankalarına kredi açtı ancak en çok etkilenenler Alman bankaları oldu. Yunanistan’daki sancılı mali krize maruz kalan AlmanCommerzbank ve Hypo Real Estate bunlardan sadece birkaçı. İspanyol perakende bankacılık piyasasındaki en büyük yabancı bankalardan biri olan Deutsche Bank, en büyük assetlerin sahibi.Barclays’in durumu da Deutsche Bank’tan farksız. Commerzbank’ın sahibi olduğu Eurohypo ve WestLB’nin sahibi olduğu WestImmo, ülkedeki gayrımenkul yatırım uzmanlığına en fazla para verenlerin başında. Alman Merkez Bankası Bundesbank, İspanya’daki bu gelişmelerin Alman bankaları için potansiyel sorun oluşturduğunu ve bankaların titizlikle bilançolarındaki bu sorunlu kredileri temizlemesi gerektiğini belirtiyor. Aslında Alman bankaları bunu bir miktar uygulamış. 2008 başında İspanya’da 200 milyar avroluk portföyleri varken bu rakam geçen yıl 113 milyar avroya gerilemiş.Alman bankaları, kendilerini mevcut durumdan da bir miktar korumuş diyebiliriz. Zira, gayrımenkul projelerine ve arsa spekülatörlerine direkt para vermemişler, sadece banka ipoteklerine para yatırmışlar.
Ancak,
gelinen nokta, yine de AB’nin rekabet kurumlarıyla Almanya’nın
da arasını açmak üzere.
Fitch’in bir raporuna göre, bu bilançoları düzeltmek için yıllar gerekiyor. İspanya’daki durum kötüleştikçe en muhafazakâr kredi kuruluşları bile, Fitch’e göre tehlikede ve mortgage kredisi verenler eninde sonunda bunun bedelini ödeyecek.
Fitch’in bir raporuna göre, bu bilançoları düzeltmek için yıllar gerekiyor. İspanya’daki durum kötüleştikçe en muhafazakâr kredi kuruluşları bile, Fitch’e göre tehlikede ve mortgage kredisi verenler eninde sonunda bunun bedelini ödeyecek.
Bir
zamanlar İspanya ekonomisinin motoru olan emlak piyasasındaki
sıkıntıyı ve bilanço dengesizliklerini hükümet, devletin
kaynaklarıyla değil asset management şirketleriyle anlaşarak
çözmeyi planlıyor. Fiyatların, hâlâ emlak balonunun sönmesine
yetecek miktarda düşmediği düşünülüyor.
Türkiye’nin
de her yerinde sürekli yeni gayrımenkul projeleri açıklanıyor.
Parası olanın müteahhitliğe girip, proje ürettiği bir ortam
mevcut. Faizlerin düşük seyretmesi de tasarruf sahiplerini
mevduat, bono, altın yerine gayrımenkule yönlendiriyor. Talep
arttıkça ortaya çıkan her yeni proje daha yüksek fiyattan
sunuluyor. Her projenin cilası kuvvetli olsun diye kentsel
dönüşüm, çılgın proje, finans
merkezi, yeni bir hayat vaadi gibi farklı bir
de hikâyesi var. Günün birinde piyasada talep durduğunda
ABD’de ve İspanya’da meydana gelen çöküşün bir benzerinin
Türkiye’de yaşanması çok zor olmasa gerek. Türkiye’de emlak
patlayacak derken, balonu patlamasın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder