Batılı
medya organlarında son zamanlarda Nabucco projesinin yılan
hikâyesine dönen durumuyla ilgili eleştiri yazılarındaki artış
dikkat çekiyor. Yayınların Doğu Avrupa ve Kafkasya enerji
haritasında yaşanan değişime paralel bir şekilde gündeme
taşınması önemli bir gelişme olarak görülmeli. Fakatinşaat
çalışmalarına 2013’te, ilk gaz akışına da 2017’de
başlanması planlanan proje, ortak ülkelerin finansmanı
karşılayamaması nedeniyle askıya alınmış durumda. Projenin
hayata geçmesiyle Türkiye, hem AB için en önemli transit
ülkelerden biri haline gelecek, hem de yüzde 60’lara varan Rus
doğalgazına bağımlılığına karşı ciddi bir alternatif
oluşturacak. Nabucco projesiyle ilgili en önemli sorun olarak,
hattı dolduracak yeterli doğalgazın henüz bulunmamış olmasından
da bahsediliyor. Nabucco böyle belirsiz bir sürece girince, son
dönemde alternatif projeler devreye alındı, Türkiye, Azerbaycan
ve Rusya ile Trans Anadolu Boru Hattı ve Güney Akım projeleriyle
ilgili anlaştı. Bu gelişmeler, Nabucco hayalinin neredeyse temeli
atılmadan bittiğine işaret olarak gösteriliyor. Nabucco
projesinin gerçekleşme şansının azalmasına paralel olarak
Avrupa medyası, bu durumu eleştirmeye başladı.
Yeni
gelişmeler nasıl okunmalı diye bakmadan önce Nabucco projesinin
ana hatlarını hatırlayalım: Nabucco, Asya’dan Avrupa’ya
uzanan bir doğalgaz köprüsü olarak bölgenin en önemli
projesi.Nabucco projesine ilişkin anlaşma yani çok taraflı
uluslararası sözleşme, 13 Temmuz 2009 tarihinde Ankara’da
imzalandı. Nabucco’nun yapımını üstlenen uluslararası
konsorsiyuma Bulgar Enerji Holding, Türk Botaş, Rumen Transgaz,
Macar MOL, Alman RWE ve Avusturyalı OMV şirketleri katıldı.
Maliyetin
12-15 milyar avro civarında olduğu belirtiliyor. Nabucco boru
hattı, plana göre, Gürcistan/Türkiye ve Irak/Türkiye
sınırlarında başlayıp, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’ı
geçerek Avusturya’daki Baumgarten’da sona erecek. Nabucco,
katılımcı ülkeler bağlamında bakıldığında en büyük Avrupa
altyapı projesi niteliği taşıyor. Bunun da Avrupa bütünleşmesine
katkı sağlayacağı bir gerçek. Anlaşmanın, bugüne
kadar hazırlanmış en iyi hukuki altyapıya sahip metinlerden biri
olduğu belirtiliyor. Her ne kadar doğalgaz fosil bir yakıt türü
olarak karşı olduğumuz bir enerji türü olsa da, hem hukuki
içeriği hem de ÇED (çevre etki değerleme) ile ilgili niyetleri
bakımından sağlam bir proje. Geçiş ülkelerinin her birinin
(Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye) kendi milli
sınırları içerisindeki boru hattı koridoru için münferit ÇED
gerçekleştirecek olması projenin artılarından biri. Bu münferit
ülke yaklaşımı her bir yasama meclisinden ilgili onay ve
ruhsatları almak için önemli. Hatta, halkın bilgilendirilmesi
amaçlı ÇED toplantılarının yapılması planlamada mevcut. Geçen
hafta halkın protestoları sonucu yarım kalan Akkuyu Nükleer
Santrali için yapılacak ÇED toplantısı gibi uyduruk ve
göstermelik değil yani.
Nabucco
Gas Pipeline International Müdürü Reinhard Mitscheck, geçtiğimiz
günlerde, Nabucco’nun Avrupa devletlerine gaz sevkiyatının
çeşitlendirilmesi konusunda en güvenilir proje olarak hâlâ
geçerli olduğunu belirtti. Hâlihazırda nakil hattı uzunluğu
3900 km, kapasitesi ise yılda 39 milyar metreküp. Teklif edilen
yeni, masrafı azaltılmış ve kısaltılmış versiyonda güzergâh
henüz belli değil ancak, kapasite yarı yarıya indirilecek. Alman
RWE şirketinin konsorsiyumdan çıkacağı yönünde açıklamaları
da tansiyonu yükseltiyor. RWE, “Gelecekteki gaz ihtiyacımızı
karşılamak için giderek daha pahalı olan Nabucco’dan ziyade,
daha ucuz seçenekler arıyoruz. Nabucco için şimdiye kadar fazla
para harcamadığımız için projeden çıkmak da zor olmaz”
açıklaması yapmıştı. Türkiye ise hâlâ projenin içinde ancak
projeyi öncelikli olarak değerlendirmediğini dolaylı olarak ima
etti. Hukuken sağlam bir anlaşma yerine hiçbir şekilde hukuk
devleti olmayan Azerilerle, “iki devlet bir millet” yaklaşımıyla
şekillendirilen anlaşmalarla çok uzağı görebilmek mümkün
değil.
Financial Times, Avrupa’nın en büyük altyapı projelerinden biri olan Nabucco boru hattı projesinin, Türkiye ve Azerbaycan tarafından atılan bazı adımlar nedeniyle zora girdiğini yazmıştı. Konsorsiyumun Azerbaycan gazını Avrupa’ya getirmek için güzergâh seçmeye hazırlandığı ve Nabucco’nun yeniden değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. Kısalan projenin maliyeti ise 8 milyar avro olacak.
Financial Times, Avrupa’nın en büyük altyapı projelerinden biri olan Nabucco boru hattı projesinin, Türkiye ve Azerbaycan tarafından atılan bazı adımlar nedeniyle zora girdiğini yazmıştı. Konsorsiyumun Azerbaycan gazını Avrupa’ya getirmek için güzergâh seçmeye hazırlandığı ve Nabucco’nun yeniden değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. Kısalan projenin maliyeti ise 8 milyar avro olacak.
Nabucco
projesinin resmî olarak iptal edilmesi hem hayalkırıklığı hem
de mahcubiyet yaratacağından henüz kimse tarafından
dillendirilmiyor. Ancak, Avrupa’ya enerji konusunda kaynak
çeşitliliği yaratacak çok taraflı başka bir tercihin
oluşturulması da kısa zamanda pek mümkün görünmüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder