Nükleer herkese endişe bize cesaret verdi

Japonya’da deprem ve tsunami felaketi, nükleer ve radrasyon faciasına çoktan dönüştü bile. Japonya’daki Fukushima nükleer santralinde meydana gelen patlamayla radyasyon seviyesi 6’ya yükseldi ki, gelişmeler Çernobil’de de yaşanan seviye 7’nin çok uzak olmadığı yönünde. Radyasyon felaketinin yaşandığı Fukushima nükleer santraline söndürme ve soğutma için gönderilen helikopterlerin aşırı radyasyona maruz kalmaları nedeniyle geri çekilmesi aslında dünyanın yeni bir Çernobil’i olduğunun açık göstergesi.
İster enerjisinin büyük bölümünü nükleerden karşılayanlar olsun, ister nükleer santral yapmayı planlayanlar, pek çok ülke telaş içinde. Endişe normal, zira faal durumdaki 442 ticari nükleer santralın yüzde 20’si önemli derecede sismik faaliyetin bölgelerde inşa edilmiş durumda. Bu konuda ilk açıklamalar Almanya’da geldi. Pek çoklarına inandırıcı gelmese de, kamuoyunu rahatlatmaya yönelik yapılan açıklamalarda, 1980 öncesi inşa edilen nükleer santrallerin geçici olarak kapatılacağı belirtildi. İspanya Hükümeti de ülkedeki nükleer santrallerin olası bir deprem veya sel riskine karış güvenliğinin gözden geçirileceğini açıkladı. Sekiz nükleer santralın bulunduğu İspanya’da, 40 yıllık geçmişe sahip Garona nükleer santralinin durumu tartışmalı. İngiltere Başbakanı David Cameron da, dün yaptığı açıklamada, Japonya’dan alınması gereken dersler olduğunu belirterek, nükleer enerjinin, miks bir enerji sisteminin parçası olması gerektiğini söyledi. İsviçre’de güvenlik tartışması sonuçlanana kadar yeni reaktörler inşa etme planını askıya aldı.

 

Fransa G-20 bakanlarını toplayacak

Gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ülkeden oluşan G-20 grubunun dönem başkanlığını yapan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, dün yaptığı kabine toplantısının ardından, Japonya’daki nükleer kriz sonrası enerji alanındaki seçenekleri değerlendirmek üzere G-20 ekonomi ve enerji bakanlarını biraraya getirmeyi planladıklarını açıkladı. Fransa, 58 nükleer santralle 104 santral sahibi birinci ABD’nin hemen ardından ikinci sırada geliyor. Fransa, dünyada nükleer enerjiden en fazla yararlanan ülke. Enerji ihtiyacının dörtte üçünü nükleer enerjiden elde ediyor. Sarkozy, Japonya’daki durumun nükleer enerji güvenliğini yeniden alevlendireceğini ve yeni nesil santrallerin gündeme geleceğini biliyor. Sarkozy, Japonya’daki nükleer krizin, nükleer santral inşasının güvenilirliği ve enerji seçenekleri konusunda dünya genelinde soru işaretleri oluşturduğunu söyledi ki, bu endişe rakamlara bakılınca çok normal görünüyor. Sarkozy’nin bu çağrısı, Avrupa Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üye Guenther Oettinger’in açıklamasının hemen ardından geldi. Oettinger, sadece Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin değil, Avrupa’ya komşu ülkelerdeki eski nükleer santrallerin de depreme dayanıklı olup olmadığının incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. AB Komisyonu sözcülerinden Marlene Holzner, nükleer santrallere, “Bu önerinin değerlendirilmesi ve tartışılması gerekli” dedi.

 

Türkiye’nin cesareti şaşırtıyor

Durum, nükleerden yüksek oranda fayda sağlayan ülkeleri bile sorgulatıyorken, Türkiye’nin nükleer enerji konusunda yaptığı açıklamaları tüm dünya şaşkınlıkla izliyor. Hükümetin ve Başbakan Erdoğan’ın nükleer santral aşkına meydana gelen facialar, ülkelerin aldığı kararlar, dünyanın yaşadığı endişe engel olamıyor. Hele ki, radyasyon ve tüp patlaması kıyası ve ardından Rusya Devlet Başkanı Medvedev’den Akkuyu’da yapılacak nükleer santral için ek güvence istemesi, tam da Türkiye’nin neden nükleer santral kurmaması gerektiğinin cevabı niteliğindeydi. Başbakan Erdoğan’ın Rusya’da temaslarda bulunduğu saatlerde, Rusya Enerji Ajansı Rusatom’un Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, nükleer krizin Rusya’yı çok kötü etkileyeceğini, en kötü senaryonun da Japonya’daki nükleer krizin gelişerek yayılması olduğunu söyledi. Yabancı ajanslar ise, Erdoğan’ın Japonya’da yaşanan felaketin nükleerle ilgili planlarını etkilemeyeceği haberleri geçti.

 

AB yakın takibe alacak

www.abhaber.com sitesinde yer alan bir haber AB’nin bu konuda Türkiye’deki gelişmelerin peşini bırakmayacağını gösteriyor. Haberde, “AB, Japonya’daki gelişmeler sonrası Romanya ve Bulgaristan’daki santrallerin durumundan kaygı duyarken, Türkiye’nin nükleer santral kuracak olması bu gelişmeler ışığı altında değerlendirme konusu olacak. Siteye konuşan AB Konseyi’nden bir yetkili, Japonya’daki nükleer kaza sonrası Türkiye’nin kurmayı planladığı santrallerde gelecek dönemde AB takibinin söz konusu olabileceğini söyledi. Yetkili, AB’nin bu konuda sadece üye ülkeler nezdinde değil aday ve komşu ülkelerdeki nükleer santralleri de çok yakın takibe alma arzusunda olduğunu, bu alanda tüm Avrupa kıtasında ortak bir güvenlik politikasına ihtiyaç bulunduğunu ifade etti” dendi.
Fukushima’dan ders alabilecek miyiz? Doğaya hükmetme fikrinden vazgeçebilecek miyiz? Sorunun cevabı yazıda gizli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder