Batı petrol için savaşıyormuş!

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararından sonra ABD, İngiltere, Fransa ve Kanada gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu koalisyon güçleri Libya’ya karşı fiilen savaş başlattı. Bu önemli kararın tartışılmaya başladığı ilk andan itibaren "Batılılar Libya'nın petrolünün peşinde" argümanını kullananların sayısı hiç az değil. Pek çok insan, Fransa, İngiltere ve ABD’nin Libya’nın petrol kaynaklarının peşinde olduğunu düşünüyor. Ancak, ülkenin ekonomisinin neredeyse tamamının petrol gelirlerine dayandığı Libya’da, Batılılar zaten petrol musluğunun başında. Bakalım petrol endüstrisinde kimler faal durumda?

 

35 şirketin 14’ü Avrupalı

Libya’nın petrol geliri ihracat gelirinin yüzde 98’ini, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 25’ini oluşturuyor. Libya, tüm Afrika kıtasında ispatlanmış doğalgaz ve petrol rezervlerinin yüzde 45’ine yakın kısmına sahip. Yapılan hesaplamalara göre, Libya’nın 46 milyar varil petrol rezervi ve 1.5 trilyon metreküp doğalgazı var. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, Libya normal dönemde günde 1.6 milyon varil petrol üretiyor, ürettiği petrolün yüzde 85’ini Avrupa’ya olmak üzere 1.49 milyon varilini ihraç ediyordu. İç karışıklık nedeniyle günlük üretim seviyesi 400 bin varile geriledi.
İhalesi yapılmış, yapılmakta olan ve imtiyazı alınmış petrol sahalarının sayısının 201 adet olduğu belirtiliyor. 35 tane yabancı petrol ve doğalgaz şirketi ülkede aktif durumda. Bunların 14’ü Avrupalı, 11’i Asya Pasifikli, altısı Kuzey Amerikalı, ikisi Rus, biri Kuzey Afrikalı ve biri de Güney Amerikalı. Bunlara çokuluslu petrol şirketlerinin yanı sıra çeşitli ülkelerin sahip olduğu milli petrol şirketleri de dahil. Halihazırda, Libya’daki petrolün yüzde 52’sini çokuluslu petrol şirketleri, yüzde 31’ini yabancı ülkelerin sahip olduğu milli petrol şirkeleri, yüzde 17’sini de bu iki grupta yer alan şirketlerin aralarında kurduğu ortaklıklar çıkarıyor.

 

Aslan payını İtalyan ENI alıyor

Libya’da şu anda 11 tane milli petrol şirketi faaliyette. Brezilya’lı Petrobras, Çinli CNPC, Hindistanlı ONGC, Endonezyalı Pertamina’nın da aralarında olduğu altı şirket Asya Pasifik bölgesinden. İkisi Avrupalı, Polonyalı Polish Oil&Gas ve Türkiye’den TPAO. Bir tanesi de dünya devi Rus Gazprom. Çin’in devlet şirketi CNPC’nin Libya’daki petrolün yüzde 10’unu ülkesine götürdüğü kaydediliyor. Cezayir’in Sonatrach adlı devlet şirketinin de küçük de olsa Libya’da faaliyeti var. Çokuluslu şirketlere gelirsek...
En önemli çokuluslu şirketler ENI, OMV, Repsol- YPF, ConocoPhilips, Hess, Marathon, Occidental ve Suncor olarak sıralanıyor. Aslan payını İtalyan ENI alıyor dersek yeridir, ülkedeki petrolün yüzde 25’inin ihracatını tek başına yapıyor. Bu şirketlerin dışında Total, BP, Wintershall, Shell, Woodside Petroleum gibi daha pek çok şirket adı saymak mümkün.
1 milyon 759 bin 540 kilometrekarelik yüzölçümüyle Afrika’nın dördüncü büyük ülkesi Libya’nın topraklarının yüzde 95’i çöl veya kurak araziden oluşuyor. Kuzeyde Akdeniz ve güneyde Ekvator Afrikası arasında bir kum denizine benzeyen ve çok eskiden de deniz olan Büyük Sahra Çölü’nün, yaklaşık 1300 kilometre uzunluğundaki büyük bir bölümü, Libya topraklarının tamamına yakın kısmını oluşturuyor. Peki petrol havzaları nerede?
Özellikle Sirte Körfezi’nin altından başlayarak doğu kısma doğru genişleyen ve Rimal’i de içine alan bölge, işte 35 şirketin ilgi odağındaki yer. Kaddafi’nin merkezi olan Batı Libya’nın Gharyan şehrinin batısına doğru olan bölge de, yine önemli bir petrol alanı olarak ilgi çekiyor. Yine bir diğer bilgiye göre, Libya’nın bilinen petrol rezervlerinin yüzde 80’i Kaddafi’nin kenti olan Sirte havzasında. İmtiyazlı sahalara bakıldığında, petrol kenti Res Lanuf’ta en büyük alanlar Waha Oil Co. konsorsiyumuna ait. Konsorsiyum ConocoPhilips, Marathon ve Hess şirketlerinden oluşuyor. Merkezi Tripoli’de bulunan ENI’nin hatırı sayılır sahalarının yanı sıra, Alman RWE, ABD’li ExxonMobil, Sarir kentinde de rezervlere sahip Rus Gazprom faaliyette. Zuetina’da büyük bir alan İngiliz- Hollanda ortaklığı Royal Dutch ve Shell’e verilmiş.
Sözün özü, süregelen askeri müdahaleyi "Emperyalist Batı, Libya'nın petrolü için savaşıyor" klişesiyle kolayca açıklarken Batı’nın ve aslında Türkiye dahil bütün dünyanın Libya’nın petrolüne çoktandır sahip olduğunu hatırda tutmak gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder